9 Aralık 2011 Cuma

iLK MEKTUP 18 MART 1999’DA SON MEKTUP 10 MAYIS 2011’DE

Devletin Kandil’e bugüne kadar 10’a yakın mektup getirdiğini ve son mektubun da 10 Mayıs 2011 tarihinde getirildiğini söyleyen Karayılan’ın açıklamaları gündemi sarsarken, tutuklu yazarımız Kapmaz da ilk mektubun 18 Mart 1999’da götürüldüğünü yazmıştı

» SON MEKTUP SEÇİMDEN ÖNCE

ANF’ye konuşan Karayılan’ın mektuplara ilişkin açıklamaları “avukatların kuryelik yaptığı” iddialarını boşa çıkarırken, son mektubun 10 Mayıs 2011’de götürüldüğü ortaya çıktı.  24 Eylül 2011’de ROJ TV’ye konuşan Karayılan, Öcalan’ın seçimlerden önce gündeme getirdiği protokollerin kendilerine devlet tarafından iletildiğini söylemişti.

» CENGİZ KAPMAZ YAZMIŞTI

Karayılan’ın gündeme getirdiği mektupların Kandil’e ulaştırıldığı yönündeki iddialar daha önce de gündeme gelmişti. Öcalan’ın avukatlarıyla birlikte tutuklanan yazarımız Cengiz Kapmaz, kitabında devletin İmralı’dan Kandil’e en az 12 mektup taşıdığını, ilk mektubun da 18 Mart 1999’da götürüldüğünü detaylı şekilde yazmıştı.

 
İlk mektup 18 Mart 1999 Son mektup 10 Mayıs 2011
PKK Lideri Abdullah Öcalan, 27 Temmuz’dan bu yana avukatlarıyla görüştürülmüyor. Son olarak geçen hafta Öcalan’ın 33 avukatı tutuklandı. Avukatların tutuklanmasını hükümet yetkilileri “İmralı ile Kandil arasındaki bağ koparıldı” sözleriyle değerlendirirken, avukatların İmralı’dan talimatları Kandil’e ilettiği ileri sürüldü. Ancak KCK Yürütme Konseyi Murat Karayılan’ın önceki gün Fırat Haber Ajansı’na (ANF) yaptığı çarpıcı açıklamalar ise tartışmayı başka boyutlara taşıdı.

Karayılan, avukatların kendilerine herhangi bir talimat getirmediğini, İmralı’da 10’a yakın mektubun bizzat devlet heyetleri tarafından kendilerine iletildiğini duyurdu. Karayılan, Öcalan’ın elyazısı olan mektupların kendilerinde bulunduğunu, eğer yargılanacaksa kuryelik yapan devletin yargılanması gerektiğini söyledi.

En az 12 mektup

Karayılan’ın gündeme getirdiği mektuplar ve Öcalan’ın elyazısı metinlerin Kandil’e ulaştırıldığı yönündeki iddialar daha önce de gündeme gelmişti. Devletin İmralı’dan Kandil’e mektup taşıdığı konusu ilk kez, Öcalan’ın avukatlarıyla birlikte tutuklanan gazetemiz Özgür Gündem’in yazarı Cengiz Kapmaz tarafından gündemleştirilmişti. Kapmaz’ın yazdığı “Öcalan’ın İmralı Günleri” adlı kitapta, devletin İmralı’dan Kandil’e en az 12 mektup taşıdığı kaydedilmişti. Belgeleriyle bunları ortaya koyan Kapmaz, ilk mektubun 18 Mart 1999’da Öcalan tarafından PKK Başkanlık Konseyi’ne iletilmek üzere devlet yetkililerine verildiğini belirtmişti. Kapmaz 18 Mart - 3 Ekim 1999 tarihleri arasında PKK Başkanlık Konseyi’ne 8 mektubun gönderildiğini aktarmıştı. Kapmaz bu konuda şöyle demişti: “Devlet, Öcalan-PKK iletişiminde engel değil, tersine kolaylaştırıcı pozisyonundaydı. Öcalan, yargılanmasından sonra da 4 mektup daha gönderdi.”

Karayılan açıklamıştı

Öcalan’dan Kandil’e 1999’dan sonra kaç mektubun gönderildiği konusunda net bir bilgi olmamakla birlikte, son olarak Öcalan’ın elyazısı mektubunun ne zaman Kandil’e iletildiği konusunda çarpıcı bilgiyi ise yine Karayılan açıklamıştı. 24 Eylül 2011’de ROJ TV’ye konuşan Karayılan, Öcalan’ın seçimlerden önce gündeme getirdiği protokollerin kendilerine devlet tarafından iletildiğini söylemişti.

Protokoller 10 Mayıs’ta

Karayılan, protokollerin “devlet yetkilileri tarafından 10 Mayıs 2011’de kendilerine iletildiğini, kendilerinin bir toplantı alarak bu protokoller üzerinde tartıştıklarını ve devlet yetkililerine protokolleri kabul ettiklerini söylediklerini” açıklamıştı. Öcalan’ın 3 protokolünden söz eden Karayılan, “Bu protokollerin her biri el yazısı ile 2’şer sayfaydı” demişti. Karayılan, devlet yetkililerinin protokolleri hükümete sunduğunu, ancak hükümetin protokolleri kabul etmediğini de dile getirmişti.

3 gün süren görüşmeler

Karayılan, aynı zamanda PKK ile MİT yetkilileri arasında “Oslo’da yapıldığı” belirtilen görüşmelere ilişkin de dikkat çekici bilgiler vermişti. Karayılan, bu görüşmelerin kamuoyunda tartışıldığı gibi “sadece PKK ile MİT arasında gerçekleşen sıradan bir görüşme olmadığını, bu görüşmelerde hükümet ve devlet yetkililerinin de bulunduğunu” duyurmuştu. Karayılan, söz konusu görüşmelerden bazılarının “3 gün bile sürdüğünü” açıklamıştı.
 
‘AKP’nin yeni anayasa istemi şüphelidir’

KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, Fırat Haber Ajansı’na (ANF) röportaj verdi. Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendiren Karayılan, özellikle Türkiye’nin başını çektiği güçlerin Kürtleri statüsüz bırakmaya çalıştığını söyledi. Suriye, Irak ve İran’da bu konuda bir konseptin olduğunu belirten Karayılan, BDP’ye yönelik baskılara da değindi. Karayılan, şunları söyledi: “BDP yapısı içerisinde teslim olan kimse olmadığı için, artık BDP dışında bir takım arayışlar gündemleştirilmiş bulunuyor. Öncelikle saldırıların bu kadar yoğunlaşmasının altında BDP’nin zeminini kurutmak, BDP’yi daraltmak ve boşalan zemine başkalarını oturtmak yatmaktadır.” Karayılan, BDP’nin Meclis’te çekilmesi yönündeki tartışmalar için de şunları söyledi: “Kürt siyasetinin seçeneklerinden birisi de sine-i millete dönme seçeneğidir. Şu aşamada AKP hükümeti Kürt siyasetini meşru zeminden atmak istiyor. Dolayısıyla en azından bu aşamada Kürt siyasetinin gündeminde böyle bir şey olmaması gerekir.”

Dersim Katliamı ile ilgili Erdoğan’ın özür dilemesini değerlendiren Karayılan, “Bu bir özür değil, bir taktik çıkıştır. Gerçek anlamda özür dilenecekse; hakikatleri ortaya çıkarmak gerekir. Bunun için biz, bir Hakikatleri Araştırma Komisyonu önermiştik. Gerçekten özür dilenecekse yeni politikalara ve yeni yasalara ihtiyaç olur. Açık ki şimdi yapılan bu değildir” dedi.

Anayasa çalışmalarına da değinen Karayılan, “AKP iktidarının sivil-demokratik bir anayasayı yapma istemi şüpheli bir husustur. AKP daha çok onu-bunu kullanarak, otoriter sistemini pekiştiren bir anayasa yapmak istemektedir. Önemli olan buna alet olmamaktır” diye konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder